
Basri Amca!
“Cebinde Bir Ömür: Aktenkoffer Amca”
Bir Alman şehrinde, yabancıların yoğun olduğu bir sokakta yer alan göçmen danışmanlık merkezine her hafta düzenli gelen bir müşteri vardı. Kapıdan her girişinde ceketinin omzu biraz düşmüş, pantolonunun ütüsü çoktan buhar olmuş, ama yüzünde zamanı umursamayan bir sakinlik vardı.
“Basri Amca” derdi herkes. Ama biz ona gizlice “Aktenkoffer Amca” derdik.
Hiçbir çanta taşımazdı. Elinde ne klasör olurdu, ne de dosya. Ama ne zaman bir belge istesen, bir mucize başlardı. “Basri Amca, geçen yılki vergi beyannameniz var mıydı acaba?” dersin, o da bir an durur, başını yana eğer, sağ elini yavaşça ceketinin sağ cebine sokar. Hafifçe mırıldanır: “Hıh… dur bakayım… senin dediğin şu sarı zarfta mıydı…”
Ve gerçekten, içinden katlanmış, biraz ter kokusu sinmiş ama eksiksiz bir belge çıkarır. Üzerinde tarih, imza, pul — hepsi yerli yerindedir. Belgeleri öyle bölmüş ki, adeta kendi anatomisini klasör sistemine çevirmiştir:
- Sağ ceket cebi: Vergi işleri
- Sol ceket cebi: Sosyal yardım yazışmaları
- İç cep: Emeklilik belgeleri
- Arka pantolon cebi: Sağlık raporları
- Gömlek cebinde ise… torunlarının fotoğrafı
Bir keresinde, “Basri Amca, şu eksik formu da getirebilir misin?” dediğimde, göz kırptı: “Ben mi eksik belge getireceğim? Sen daha beni tanımamışsın.”
Kimse ona niye böyle yaptığını tam sormaya cesaret etmedi ama ben bir gün dayanamadım: “Basri Amca, neden bu kadar şeyi hep üzerinde taşıyorsun?”
Bakışlarını uzaklara çevirdi, sesi biraz yumuşadı: “Zamanında bir dosya kayboldu evlat. Bütün hayatım onun içinde gitmişti. Bir daha hiçbir şeyi başkasına emanet etmedim.”
Sessizlik oldu. Sonra ben fark ettim zaten – her gelişinde aynı gömlek, aynı pantolon. Bazen ter kokusu, bazen de başka bir koku… Evde saklayacak yer olmadığı için mi acaba, yoksa gerçekten güvensizlik mi, tam anlamadım. Ama onun “en güvenli yer” dediği yerin kendi vücudu olduğu belliydi.
Ne dosya ne klasör… Belki de Basri Amca, hayatı boyunca “güven” dediği şeyi cebinde taşımayı seçmişti. O gün anladım ki, bazı insanlar evrakları değil, hatıraları katlayıp ceplerine koyar.